Günümüzde yabancı dil öğrenmeden mesleki anlamda bir yerlere gelebilmek neredeyse imkansız. Bunun için her yıl yüz binlerce insan yabancı dil öğrenimine başlıyor. Bu işe anaokulunda başlayanından, Ellili yaşlarında başlayana kadar her yaş grubundan insan mevcut. Peki hangi dili öğrenmeli ? Bu yazımızda size bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız. Yazımızda anadili Türkçe olan birisi için yaygın olarak konuşulan dilleri temel aldık. Bunun sebebi ise anadili Rusça olan birisinin Bulgarca öğrenmesiyle anadili Türkçe olan birisinin Bulgarca öğrenmesi bu kişiler için aynı zorlukta olmayacağıdır.
Yabancı dil denildiğinde akla ilk gelen haliyle İngilizce oluyor. İngilizceyi iyi bilen birisinin iş ve kişisel gelişim anlamında bilmeyenlere göre bir adım önde olduğu su götürmez bir gerçek.
İngilizce öğrenmek kolay mı?
İngilizce dünyada yabancı dil olarak en çok konuştuğu dildir.
Dünya nüfusunun büyük bir kısmı ilk yabancı dil olarak İngilizce öğreniyor. Dolayısıyla bu dili kullanarak anlaşabileceğiniz , iş yapabileceğiniz kişi sayısı çok yüksek. Bununla birlikte İngilizce öğrenmek isterseniz çok sayıda kitap,kurs,pratik imkanı bulabilirsiniz. Eğitim sistemimizde de İngilizce öğretilen ilk yabancı dil.Gramer yapısı olarak ise karmaşık bir yapısı yok.Tüm bunlar İngilizce’yi öğrenilmesi kolay bir dil yapıyor. Herkes gibi ilk olarak İngilizce’yi düşündünüz fakat farklı bir şey yapmak istiyorsunuz veya ikinci bir dil öğrenmek istiyorsunuz peki hangi dili öğrenmeli?
Almanca
Almanca zor gramer yapısıyla ülkemizde çoğu insanın bir dönem bir yerinden başlayıp sonra bıraktığı bir dil olarak biliniyor. Gramerinin zorluğunu bir kenara bırakırsak Almanca Türkiye’de sunduğu kurs,kaynak ve pratik imkanıyla öne çıkan bir dil. Almanca ayrıca ülkemizde yerine göre İngilizce’den sonra ikinci yabancı dil olarak okutuluyor. Çoğu Alman firmasında önemli pozisyonlarda çalışabilmek için Almanca şart sayılır. Bunun yanı sıra Almanya, Avusturya gibi ülkelerde yüksek öğrenim için Almanca yine büyük oranda zorunlu tutuluyor. Tüm bunlardan ötürü Almanca gerek yaygınlığı ve gerekse sunduğu iş imkanlarıyla hangi dili öğrenmeli diyenlerin İnglizce’den sonraki ilk durakları oluyor.
Almanca’yı öğrenmenin bizce en büyük zorluğu dili öğrenmek için Almanya’ya bile gitseniz hali hazırda Türkçe konuşan nüfusla kaynaşıp Türkçe konuşma riski. Bilinçli olarak istenerek başarılamayacak bir dil değil. Hali hazırda okuldan Almanca bilginiz varsa belki bir kere daha deneyip üzerine gitmek isteyebilirsiniz.
Rusça
Rusça bugün başta Rusya olmak üzere Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlarda yaygın olarak konuşulan bir dil. Rusya ile son zamanlarda sık yaşadığımız krizlere rağmen yükselen bir iş hacmimiz var. Dolayısıyla Rusça bilmek önemli bir avantaj iş dünyasında önemli bir avantaj. Bu dili öğrenmenin zorluğu ise daha en başta kendisini gösteriyor. 1-2 haftalık çalışmayla çözülebilecek zorlukta olan Kiril alfabesi Rusça öğrenmek isteyenleri en başta korkutuyor. Bunun dışında ne yazık ki Rusça grameri oldukça zor olan bir dil. Rusça Kurs imkanı ve kaynak olarak nispeten ulaşılması kolay bir dil diyebiliriz. Özellikle Rusya yakın komşumuz olduğundan kısa sürede gidip gelmek belkide mümkün. Bunun yanı sıra güney illerimizde yoğun bir şekilde Alman ve İngilizlerle birlikte Rus nüfusu da mevcut. Rusya ile iş yapmak istiyorsanız Ruslar genelde İngilizce bilmediklerinden dillerini öğrenmek size büyük avantaj sağlayacaktır. Rusçayı iyi öğrenmek size diğer Slav dillerini de anlama imkanı sağlar. Bunu da ilerisi için bir altyapı olarak düşünebilirsiniz.
Fransızca
Latin dillerinin en popüleri Fransızca bu dil grubundaki en karmaşık gramere sahip, Fakat zorluk olarak Rusça,Çince kadar yıldırıcı değil. Fransızcanın en büyük sıkıntısı telaffuz olacaktır. Bu da pratikle aşılabilecek bir sorun. Fransızlar dilleri konusunda çok hassaslar. İngilizce bilseler bile çok konuşmayı pek tercih etmiyorlar. Bu sebeple Fransızca bilmek iş ilişkileriniz açısından sizi rakiplerinizden öne geçirecektir. Fransızcayı özellikle Fransız kültürünü yaşamak için özel sebeplerde öğrenen milyonlarca insan var. Sadece zevk için bile öğrenilebilecek bir dil. Fransızca biliyor olmak Fransa dışında eski Fransız kolonileri gibi birçok de tercümansız insanlarla iletişim kurabilmenize olanak sağlar.
İspanyolca
Dünyanın en yaygın dillerinden olan İspanyolca gramer olarak kolay yapısıyla öne çıkıyor. Zorluk olarak İngilizce ile aynı seviyede veya daha kolay diyebileceğimiz İspanyolca ile bilhassa İspanyol kültürü ile ilgili olanlar çok seviyor. İspanya dışında da Latin Amerika’da yoğun olarak konuşulan İspanyolca birçok avantaj sunmakta. İspanyolların ve Latin Amerikalıların genel olarak İngilizce bilmemeleri dillerini öğrendiyseniz sizi onların gözünde diğerlerinden farklı kılacaktır. Latin Amerika’ya yapacağınız bir seyahatte biraz dahi olsun İspanyolca biliyorsanız çok güzel anılar biriktirebilirsiniz. Gittiğiniz ülkenin dilini bilmek seyahatinize farklı bir boyut katacaktır. Kurs olarak Türkiye’de bulması biraz zor ve pahalı. Fakat disiplinli bir yapınız varsa belli bir başlangıç yaptıktan sonra evde kendiniz de çalışıp geliştirebilirsiniz. İş konusunda ise özellikle tekstil, turizm sektöründekiler için İspanyolca çok yardımcı olacaktır.
Arapça
Ülkemizde yoğun olarak bulunan Arap nüfusu bu dili öğrenmek isteyenler için bir fırsat niteliğinde. Yaygın şekilde açılan kurslar ile Arapça artık çok daha ulaşılabilir bir dil. Arapça öğrenmenin zor yanı Arap alfabesi, telaffuz zorluğu ve gramer olarak ön plana çıkıyor. Yani genel olarak zor bil diyebiliriz. Fakat bu dili öğrenmek için genel olarak istekliyseniz bu sorunları çalışmaya biraz daha vakit ayırıp halledebilirsiniz. Arap ülkelerinde iş yapan kesim genelde İngilizce biliyor fakat buna rağmen dillerini, kültürlerini bilmeniz iş açısından size faydalı olacaktır. Arapça bunun dışında Türkler tarafından dini ve kültürel sebeplerle de tercih ediliyor.
Çince
Gerek alfabe gerekse gramer olarak çok zorlu olan Çince iş anlamında öğrenenlere büyük fırsatlar sunuyor. Çinliler genel olarak İngilizce bilmiyorlar. Bilenlerin de çoğunun aksanını anlaması oldukça zor. Dolayısıyla Çin ve Çinlilerle iş yapmak gibi bir hedefiniz varsa muhakkak Çince öğrenmelisiniz. İngilizce, İspanyolca gibi dilleri 2 senede iyi seviyeye getirmek mümkün iken Çince için en az 4-5 seneyi gözden çıkarmanız gerekecektir. Tüm bunlara rağmen dili öğrenirseniz sizi çok farklı bir dünya bekliyor.
Biz burada Türkiye’de genel olarak tercih edilen diller için bir rehber oluşturmak istedik. Elbette ilginize göre Fince,Macarca,Danca gibi dilleri de tercih edebilirsiniz. Fakat diğer diller kaynak kıtlığı, temas imkanı azlığı gibi ve öğrendikten sonra size sunduğu imkanlar olarak biraz kısıtlı kalıyorlar.
![Hangi Dili Öğrenmeli](https://oluruvar.com/wp-content/uploads/2020/05/Dil-Öğrenmek-İçin-Neler-Yapılmalı-1024x683.jpg)
Dil Öğrenmek için Neler Yapılmalı?
Öğreneceğiniz yabancı dil hangisi olursa olsun önce ihtiyaçlarınızı ve hedefinizi belirlemelisiniz. Bu dil size iş için mi lazım? Keyif için mi öğreniyorsunuz? Ne seviyede öğrenmek istiyorsunuz? Hangi seviyede öğrenince işinizi görebileceksiniz? Hangi dili öğrenmeli?Ancak bu soruları cevapladıktan sonra çalışma programı yapıp uygun zaman ayırıp başarılı olabilirsiniz. Keyif için öğreniyorsanız tabi bunların pek önemi yok ama iş için lazımsa sizin sektörünüzde hangi dil daha etkin onun analizini de yapmayı unutmamalısınız. Gözden kaçırılan önemli bir nokta ise öğrenilen dilin hayata entegre edilmesi gerekliliği yani sadece sınıfta öğrenirseniz günlük hayatta pratik yapma, öğrendiğinizi geliştirme imkanınız yoksa kalıcı olarak dil öğrenmeniz çok zor. Dolayısıyla öğreneceğiniz dili seçmeden önce bu dili hayatınıza nasıl dahil edeceğinizi düşünmeniz oldukça önemli.
Öğrendiğiniz Dile ve Kültüre Adapte Olmak
Dili öğrendikten sonra nasıl kullanabileceğinizi öğrenin. Her gün bazı diller kullanabilirsiniz (örneğin, Alman turistlerin çok olduğu bir yerde yaşıyorsanız Almanca veya İspanya ile iş yapıyorsanız yaşıyorsanız İspanyolca). Hayatınızda sizi o dille karşılaştıran özel sebepler yoksa öğrendiğiniz dille vakit geçirebilmek için zemin hazırlamanız gerekli. Kitap ve televizyon ile öğrenmeyi biraz daha ileri aşamalar için saklayabilirsiniz. Hedeflediğiniz dili yalnızca yabancı TV programlarını izleyerek veya bu dilde gazete okurken öğrenmeyin, bunu ancak üçüncü veya dördüncü bir dil öğrenirken denemenizi tavsiye ederim öğrendiğiniz dile ne kadar farklı kanallardan nüfuz ederseniz o kadar hızlı öğrenirsiniz. (kurs, özel ders, gazete, kitap, radyo, yazma, konuşma) Öğrendiğiniz dili konuşmak için günlük fırsatlara sahip olmak çok daha tatmin edicidir.
Başlamadan önce hedef diliniz için hangi öğrenme materyallerinin bulunduğunu öğrenin. Bazı diller için seçebileceğiniz çok sayıda kitap, kaset, program, web sitesi, sınıf vardır. Diğerleri için bir sözlük ve dilbilgisi kitabıyla sınırlı kalabilirsiniz ki bu zor bir durumdur.
Bu sizin “ikinci yabancı diliniz” ise, çok sayıda öğrenme materyali ve pratik yapmanız için birçok fırsat sunan kolay bir dil öğrenmenizi tavsiye ederiz. Arapça,Rusça,Çince gibi dilleri daha sonraya saklayabilirsiniz. Sıkı bir çalışma ile 6 ay içinde bir “kolay dil” öğrenilebilir. Ortalama bir çalışmayla 2 yıl içerisinde İngilizce, İspanyolca gibi nispeten kolay bir dili ileri seviyede öğrenebilirsiniz. Kolay bir dil ile başlarsanız, bu daha zor bir dilin peşinden gittiğinizde kendinize olan güveninizi ve bağlılığınızı artıracaktır.Yabancı dil öğrenmeye yeni başlıyorsanız ilk başta korkutucu bir grameri olan dil sizi yıldırabilir.
Karar vermek için zaman ayırın. Bir dil öğrenmek zaman ve bağlılık gerektirir. Yeterli zaman ve çalışma iradeniz yoksa öğrenemezsiniz.
Sonuç
Aynı anda iki dil öğrenmeye çalışmayın. Dil öğrenimi konusunda hevesli olmak tabi ki çok iyi, fakat zamanınızı ve çabanızı iki dile yayarsanız, muhtemelen sonunda ikisini de doğru şekilde konuşamayacaksınız. bu diller birbiriyle yakından ilişkili olduğunda da aynı durum geçerlidir.
Genel bir öneri olarak, hem kullanışlı hem de uygulaması kolay bir dil tavsiye edilebilir. Zor pratik yapabileceğiniz zor dillerden sakının, öğrenmesi zor olduğu gibi öğrendikten sonra bu dilleri unutmamak, pratik yapacak insan bulmak da ayrıca problem olacaktır. Bazı dil meraklıları en zor dilde ustalaşarak zeki olduklarını kanıtlamak isterler. Mandarin, Japonca, Gürcüce, Fince, Macarca vb. Öğrenmeye çalışırlar ve çoğu 6 ay sonra Merhaba, Nasılsınız ile kaldıktan sonra dil öğrenmeyi tamamen bırakırlar. Dil öğrenmek kısa koşu değil maratondur.
Sonuç olarak belki istemeden biraz hevesinizi kaçırmış bile olsak yeterli emeği verdikten sonra dil öğrenmek imkansız değil. En önemlisi hangi dili öğrenmeli sorusuna vereceğiniz cevap aslında. Doğru kararı verip istikrarlı olduktan sonrası kolay.
Daha kolay karar verebilmek için Hürriyet’in İnternet sitesindeki Gelecek 20 Yılın Favori dilleri yazısını da okumanızı tavsiye ederiz. Yazımıza eklenmesini istediğiniz hususlar ve sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.